19 Nisan 2020 Pazar

NOSTALJİ (Meydan Okuma 4.Gün)


Meydan okumanın dördüncü gününe geldik. Bugünün sorusu şu:

"Evindeki nostaljik ya da antika bir objenin fotoğrafını hikayesi ile bizimle paylaşmak ister misin? "

Annemin kullandığı bir tabir vardır, kendi mi uydurdu yoksa anne dili ve edebiyatında bir yer edinmiş midir bilmiyorum. Yayıntı. Annem, yıllardır sürekli bir şeyleri sıkıştırmaya çalıştığı evinde gereksiz eşyalardan -yayıntılardan- pek hoşlanmaz. Eğer o eşya birinden kalmamışsa, bir hatırası yoksa eşyaları biriktirmez. Yani bizim evde antika olabilecek eşya sayısı azdır. Annemin anneannesinden kalan eşyalara gözü gibi baktığını biliyorum ama o eşyaların hikayeleri bana ait değil.

O yüzden ben de yakın geçmişime ait nostaljik bir nesne düşündüm ve hatıra kutumu buldum. Sanırım ilkokulun son yılında oluşturmaya başlamışım, içindeki en eski eşyam o yıllara ait. İçinde bir sürü mektup, not, tren ve otobüs biletleri, müze giriş kartları, okul armaları, yıl sonlarında yazdığım yeni yıl dilekleri, eski bir mızıka -çalmayı asla beceremediğim-, Hello Kitty'li bir tarak, hatta sırf içinde kalp şekli olduğu için sakladığım bir ceviz kabuğu bile var. Zamanında size mektup yazmış insanlar hayatınızdan gidebiliyor, zamanla kalp simgesi size sevgiyi anımsatmamaya başlıyor, yıllar önce ilk kez gittiğiniz yerlerde duyduğunuz heyecanlar sanki eski bir rüyaymış gibi geliyor, yeni yıl dileklerinizin birçoğu artık anlamsız olabiliyor. Etkisi şu an geçse bile bir zamanlar bizi heyecanlandıran bu hatıralar aslında şu anki bizi oluşturdu, bizi biz yapan aslında geçmişimiz. Geçmişteki birçok olayı belki şu an tam olarak anımsamıyoruz ama o olayın hissettirdiği duygular hala sıcak. O duygular bizi olgunlaştırıp "biz" yapıyor.

Hatıra kutumun yanı başında defterlerim var. İlkokulda başlayıp lisede son bulan hikaye ve şiirlerim. Muhteşem (!) edebi eserlerim. İlkokulda yaşama sevinci dolu olan satırlar zamanla karamsar bir ruh haline bürünmüş. Orhan Veli neşesiyle başlayıp Ahmet Haşim karamsarlığıyla edebi kariyerimi zirvede bırakmışım. :)
 
Hep söylerim. Geçmiş bize hep daha güzel gelir, özlemle anarız. Çünkü güvenli limandır, sonu bellidir, bizi korkutacak hiçbir şey olmaz orada, olup bitmiştir hepsi...Aşinayızdır. Hiç bilmediğin bir memlekette tanıdık bir yüz görmenin verdiği huzuru verir bize. Umarım bugünümüzü güzel yaşar, gelecekte bugünlerimizi gülümseyerek yad ederiz.

Ezgi çok güzel bir şarkı paylaşmış, ben de konuya uygun çok sevdiğim şu şarkıyla yazımı bitireyim.




4 yorum:

  1. Çok merak ettim edebi eserlerini, bence hepsi çok güzel satırlardan oluşuyordur, eminim. Çünkü insanın anlatım tarzı şimdi ne ise, öncesinin zamanına göre de öyledir.
    Bir kutu dolusu anı..
    Yaşandı geçti ama yine de her biri tekrar yaşatıyor oraya yerleşme sebebi olan eskiyi. Her yaş ile birlikte de farklı gözle görünüyor oradaki her şey.
    Her günün çok güzel geçsin, dönüp baktığında hep güzel şeyler bul..keşke mümkün olsa bu dileğim.
    🎈

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeynep,

      O kadar da merak edilecek güzellikte değiller :)

      Umarım hepimizin karşısına yıllar sonra da mutlulukla hatırlayacağı güzellikler çıkar.

      Sil
  2. Şu son zamanlardan sonra insan geleceğe dair çok da umutlu bakamasa da umut her zaman var olsun yüreklerimizde. Öyle güzel günler görelim ki, artık geçmiş olduklarında gülümseyerek anabilelim inşallah🎈

    YanıtlaSil

MACERANIN SONU

Bugün meydan okumanın son günüydü. Birkaç gün fire versem de tamamlayabildiğim için mutluyum. Sanal alem koca bir ok...